ÇINAR’A MELEK ŞARKÖY’E KAYA

Gaziantep Vali Yardımcılığı görevini yürüttüğü sırada geçtiğimiz Temmuz ayında Şarköy ilçe Kaymakamlığı görevine atanan Şenol Kaya, Şarköy ilçemizi huzursuz etmeye devam ettiği iddia ediliyor. 2010 yıllarında Kaymakamlık yaptığı Tunceli’nin Ovacık İlçesinde, kaymakamlık yaptığı süre içersinde Ovacık ilçesinde huzursuzluk ve insan ayrımı yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığı ve Hürriyet Gazetesi gibi ulusal gazetelerde haber olduğu görüldü. Yine aynı şekilde 2012 yıllarında Mardin Dargeçit ilçesinde Kaymakamlık yaptığı sırada  Dargeçit Cumhuriyet Savcısı ile hükumet binası önüne ‘’park ettin’’ tartışması çıkartarak  Dargeçit Cumhuriyet Savcısı Eşref Durmuş’a ceza kestirmesi sonucu Cumhuriyet Savcısı Eşref Durmuş tarafından açılan davada 7 bin 200 lira maddi manevi tazminata mahkum olduğu, Milliyet Gazetesi “Adaletin Park Cezası” başlığı ile haber yaptığı görüldü. Şarköy ilçemiz kaymakamlığına atandığı günden bu yana Şarköylü vatandaşlarla ve lojman komşularıyla sorun yaşadığı iddia edilen İlçe Kaymakamı,  Şarköy Haber Gazetesi Kurucusu, Sahibi ve sorumlu Yazıişleri Müdürü aynı zamanda Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Nuri Çağlar’a, makamını ve devlet gücünü kullanması ulusal gazete ve televizyonlarda haber konusu olup vatandaşların ve basın camiasının tepkisini çekti. Kaymakam Kaya’nın görev yaptığı ilçelerde yaptığı uygulamaların aksini uygulayan Diyabakır ili Çınar ilçesi Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, Türkiye İdareciler Derneği  tarafından yılın idarecisi seçilirken 19.07.2021 tarihli Hürriyet Gazetesinde “Çok Yaşa Kaymakam Abla” başlıklı haber yapılması da dikkat çekti. 

 

Adaletin park cezası

Mardin Dargeçit’te geçen yıl Kaymakam Şenol Kaya, Savcı Eşref Durmuş’un aracını, makam aracının yanına park etmesine tepki gösterdi. Aracı kaldırtıp ceza kestiren Kaya’ya, savcı hakaret ve küçük düşürme gerekçesiyle tazminat davası açtı

24.03.2012 - 02:30 | Son Güncellenme: 24.03.2012 - 02:30| GÜRKAN AKGÜNEŞ İstanbul

 

 

 

Mardin Dargeçit’te geçen yıl Kaymakam Şenol Kaya ile Cumhuriyet Savcısı Eşref Durmuş arasında yaşanan park tartışması adliyede sonlandı. Aynı binada çalışan savcının aracını makam aracının yanına park etmesine tepki göstererek aracı bulunduğu yerden kaldırtan Kaymakam Kaya’ya, Savcı Durmuş, hakaret ve küçük düşürme gerekçesiyle tazminat davası açtı. Savcıyı haklı bulan Dargeçit Sulh Mahkemesi, Kaya’yı 7 bin 500 TL tazminata mahkum etti.
Şu anda Artvin Vali Yardımcısı olan Şenol Kaya ile Amasra Cumhuriyet Savcısı olan Eşref Durmuş’un Mardin Dargeçit’teki park tartışması, geçtiğimiz yıl Nisan ayında yaşandı. Kaymakamlık hizmet birimleri ile adliyenin iç içe olduğu binada Dargeçit Adliyesi’ndeki denetim için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan bir başmüfettiş de bulunuyordu. Dargeçit Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Eşref Durmuş, 29 Nisan 2011 günü müfettişin ihtiyaç duyabileceği gerekçesiyle otomobilini kaymakamlık makam aracının park edildiği yerin hemen yanına park etti. Ne olduysa da bundan sonra oldu.

‘Aracını çek, yoksa çektiririm’
Makamına gelen dönemin kaymakamı Şenol Kaya, aracının girişini engellediği gerekçesiyle koruma polisinden savcının otomobilinin kaldırılmasını istedi. Koruma, talebi adliye hizmetlisine aktarınca hizmetli de savcının emriyle aracı makam aracından biraz daha uzağa park etti. Ancak sorun yine de çözülmedi.
İddiaya göre Kaymakam Kaya, ilçe emniyet amirinin odasındayken yanına çağırdığı hizmetliye, “Git o aracı çek, yoksa ben çekici ile çektireceğim” diye kızdı. Bunun üzerine hizmetli soluğu yeniden savcının yanında aldı. Hizmetliye aracı “Başka yere çek” diyen savcı otomobilin yanına giden hizmetliden aracının fotoğrafının çekildiğini ve ceza tutanağı düzenlendiğini öğrendi.
Bunun üzerine olayla ilgili tespit tutanağı düzenleyen savcı Eşref Durmuş, Dargeçit Cumhuriyet Savcılığı’na kaymakam ve ceza uygulaması yapan görevliler hakkında da suç duyurusunda bulundu. Ardından da Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen fezleke kapsamında Mardin Valiliği’nden soruşturma izni istenildi ancak valilik bu izni vermedi. Savcının valilik kararına Bölge İdare Mahkemesi’nde yaptığı itiraz da reddedildi. Diğer yandan savcının kendisine yapılan muameleyle hakarete uğratıldığı ve küçük düşürüldüğü iddiasıyla açtığı manevi tazminat davası ocak ayında karara bağlandı.

‘Yasaksa herkese yasak’
Olayın yaşandığı Dargeçit Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Vali Yardımcısı Kaya’nın savcı Durmuş’a 29 Nisan 2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte 7 bin 500 TL manevi tazminat ödemesine karar verildi. Kararda, “Kısa bir süre için bile olsa hükümet konağının girişinde görevli savcı Eşref Durmuş’un aracına tahammül etmemek, milletine hizmet için gelmiş memur davranışı değildir. Bu davranışın tek açıklaması ‘İllçenin hakimiyeti bendedir, her şey benden sorulur, benden izinsiz hiç kimse bir şey yapamaz davranışıdır’ ki tabii ki sağlıklı bir düşünce değildir” denildi.
Kaya’nın “‘Aracı çekin yoksa çektiririm’ şeklinde bir ifadede bulunmadım” şeklindeki savunmasına da yer verilen gerekçeli kararda şöyle denildi:
“Davalı Şenol Kaya aracın Eşref Durmuş’a ait olduğunu bilmesine rağmen adliye hizmetlisini çağırmış, ‘Bu aracı buradan çekin, yoksa çektiririm’ şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Davalıya aracın müfettişe tahsis edildiği, bu yüzden merdivenlere yakın park edildiği söylenmesine rağmen gerekli ceza işleminin yapılması için polis memurlarına talimat vermiştir. Bu hareket yasadışı ve kötü niyetlidir. Amacı küçük düşürmek ve ilgilisini rencide etmektir. Ayrıca HSYK başmüfettişinin olduğu ortamda savcı olarak görev yapan davacının ölçüsüz tepki vereceği düşünülerek bir şekilde tahrik edilmiş, davacının soruşturma geçirmesi amaçlanmıştır. Hükümet konağının girişi aynı zamanda adliyenin girişidir. Park etmek yasak ise herkese yasaktır.”
Kaya subjektif dedi, temyize götürdü
Halen Artvin Vali Yardımcısı olan Kaya ise kararı “kişisel yorumlarla verilmiş, subjektif” olarak nitelendirerek, davayı temyize götürdüğünü belirtti.

 

Ovacık'ta kaymakam gerginliği

 

Ferit DEMİR/TUNCELİ (DHA) Haber Giriş: 03.04.2010 - 16:04 | Son Güncelleme: 03.04.2010 - 16:07

 

Tunceli’nin Ovacık İlçesi’nde 8 aydır görev yapan Kaymakam Şenol Kaya, BDP’li İl Genel Meclis üyeleri, 21 köy muhtarı ve bazı vatandaşlar tarafından ‘insanlar arasında siyasi ayrımcılık yaptığı’, ‘vatandaşlarla görüşmediği’ iddiasıyla Vali Mustafa Taşkesen’e şikayet edildi. Şikayet üzerine kaymakam hakkında valilik tarafından soruşturma başlatılırken, ilçede kaymakama destek verenler ile şikayet edenler arasında gerginlik yaşandı.

Tunceli’nin 3200 nüfuslu Ovacık İlçesi’nde BDP’li İl Genel Meclis üyeleri Ali Kandil, Hüseyin Söğüt, 21 köy muhtarı ile bazı vatandaşlar Kaymakam Şenol Kaya’yı Vali Mustafa Taşkesen’e bir dilekçe yazarak şikayet etti. Şikayette, Kaymakam Kaya’nın vatandaşlar arasında siyasi ayrımcılık yaptığı, bazı vatandaş ve derneklere yakın durup, diğerlerini dışladığı, ilçedeki vatandaşları siyasi görüşlerine göre ikiye ayırdığı, ve keyfi uygulamalarla bir muhtarı görevden alıp, bir diğerine de ihtarname çektiği önü sürüldü.
Şikayet üzerine Vali Mustafa Taşkesen, Yardımcısı Halil Avşar’ı görevlendirip Kaymakam Kaya hakkında soruşturma başlattı.

'KAYMAKAM İNSAN AYRIMI YAPIYOR'

BDP’li İl Genel Meclis Üyesi Ali Kandil, Kaymakam Kaya’yı bir dilekçe ile şikayet ettiklerini belirterek, kaymakamın insanları A partili B partili diye ayırdığını öne sürdü. Kaymakamla görüşüp yaşanan durumu anlattıklarını da belirten Kandil, “Biz kendisine görevinin toplumda bütünlük sağlamak olduğunu ve şu veya bu partili diye ayrım yapmanın doğru olmadığını söyledik. Esnaf, memurlar arasında çelişki yaratarak bir şey kazanılamayacağını da kaydettik. Biz Kaymakamın kendi düşüncelerinden dolayı bu halkla aynı düşünmediğini ve ayrımcılık yaptığını bizzat gördük ve yaşadık. Bu durumda ilçe halkı olarak çok rahatsız durumdayız. Kaymakamı kendisini şikayet eden 21 köy muhtarına ‘size artık hizmet vermeyeceğim’ demiş. Hükümet bir demokratik açılım projesi geliştirdi, ama bizim kaymakamın düşünceleri ve uygulamaları hükümetinki ile ters düşüyor” dedi.

BDP’li İl Genel Meclis Üyesi Hüseyin Söğüt, halkın şikayeti üzerine Kaymakamı şikayet ettiklerini belirtti. Söğüt, “Ben bizzat kaymakamın ayrımcılık yaptığına şahit oldum. Kaymakam her fırsatta, şu adam şu düşüncede, şu kişi şu görüşte, okullar kurtarılmış bölge, hatta bazı vatandaşlar ve muhtarlar kaymakamın kendileriyle makamında değil de emniyet müdürlüğünde görüştüğünü söylediler” iddiasında bulundu.

 

 

Kaymakam Kaya’nın görevden aldığı Konaklar Köyü Muhtarı İbrahim Derman, kaymakamın göreve başladığında konutunu boyadığını ve kendisi ile tanıştığını söyledi. Derman, köy muhtarı olmasına rağmen çocuğunun sağlık ve okul sorunu nedeniyle ilçede oturduğunu kaymakama aktardığını, bu durumu olumlu karşıladığını söylediğini belirtti.

Derman şu iddialarda bulundu:
“Ama kaymakam göreve başladıktan sonra yaptığı uygulamalardan rahatsızlık duyduk ve şikayet ettik. Bunun üzerine kaymakam beni görevden aldı. Biz köy muhtarları kaymakamı siyasi ayrımcılık yaptığı için şikayet ettik. Bizim kişisel bir isteğimiz yoktu, toplumun böyle bir düşüncesi oluştuğu için biz şikayet ettik. Vatandaşımız bize baskı yaptı, kaymakamla görüşemediklerini ve taleplerini iletemediklerini defalarca bize söylediler. Vatandaşın yoğun baskısı nedeniyle şikayet ettik. Kaymakam herkesi suçluyordu, okulları kurtarılmış bölge ilan ediyor, siyasi ayrımcılık yapacak derecede insanları suçlaması bizim şikayet gerekçemiz oldu. Şikayet dilekçesi verdikten sonrada benim hakkımda soruşturma başlattı ve görevden aldı. Şu an Ovacık ilçemiz büyük bir gerelim içinde , ikiye ayrılmış durumda. Şu an ilçe iki kutuba ayrılmış , bir taraf kaymakam yanlısı diğer taraf kaymakam karşıtı olmuş durumda. Zaman zaman öyle sıkıntılar yaşıyoruz ki nerdeyse aramızda büyük kavga çıkacak gibi oluyor. Şu aşamada ortam çok gergin durumda.”

SAHİP ÇIKANLAR ŞİKAYETÇİLERE TEPKİLİ
Ovacıklıların bir bölümü ise Kaymakam Kaya’nın şikayet edilmesine tepki gösterdi. İlçede iki kesim arasında yaşanan gerginlik zaman zaman sözlü tartışmalara neden oluyor.
Hakkındaki şikayetle ilgili konuşmayacağını söyleyen Kaymakam Şenol Kaya, CHP MYK üyesi Ali Kılıç’a tepki gösterdi. Kılıç’ın 27 Mart’ta yapılan CHP İl kongresinde söylediği sözler üzerine hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirten Kaya, Kılıç’ın kendisini tehdit ettiğini söyledi.

Kılıç, kongrede yaptığı konuşmada, “Ovacık’ta kaymakamlık yapan bir zatın çalışma sınırlarını aşarak oradaki vatandaşlarımızı fişlediği, akrabalarının BDP ya da başka siyasi partilerde çalıştığını bahane ederek güya açılım yapan hükümetin buradaki temsilciliğini oynuyor. Kendisini uyarıyorum. Sakın buranın insanlarının onuruyla oynama, bedeli ağır olur” demişti.

 

 

Çok yaşa Kaymakam abla

 

 

 

 

 

Bir yıl önce Diyarbakır Çınar’a kaymakam atandı. İlk olarak ‘Halkla iç içe yaşamalı’ diyerek koruma ve eskort ekibini kaldırdı. Çocuklarla oyun oynadı, onları doğru anlamak için Kürtçe öğrenmeye başladı. Güher Sinem Büyüknalçacı “Çınar’ın ablası” oldu.

 

Diyarbakır’ın 76 bin nüfuslu ilçesi Çınar’da her şey, bir yıl önce atanan 42 yaşındaki bekar Kaymakam Güher Sinem Büyüknalçacı ile değişti. İlçenin ilk kadın kaymakamı olan Büyüknalçacı, devlet ile halk arasında oluşan duvarı yıktı. Koruma ekibini kaldıran, trafikte eskort kullanmayan Büyüknalçacı, beldeleri, köyleri, mahalleleri, sokakları tek tek gezip vatandaşla buluştu. Sokak aralarında çocuklarla top oynayıp bisiklet süren, makam katını kadınlara ve çocuklara açan Büyüknalçacı ile ilk başta kendisine mesafeli yaklaşan Çınar halkı bütünleşti. Daha önce devlet görevlilerini görünce yol değiştiren, dışarıdan içeriye kaçan Çınarlılar, şimdi Büyüknalçacı’yı görünce önünü kesip evlerine çaya-kahveye davet ediyor.

 

Mahalle arasında futbol oynadığı çocukları akşamları evinde, gündüzleri ise bir saat kaymakamlıktaki makamında ağırlayan Büyüknalçacı, makam koltuğunu çocuklara bırakıyor, sinema günü belirleyip onlarla filmler izliyor. Türküler söyleyerek vakit geçirdiği çocuklarla iletişim kurmak için Kürtçe öğrenmeye de başlayan Büyüknalçacı, “Çocuklarla, buradaki vatandaşlarla iletişim kurmak için aracı kullanmak istemiyorum. Şimdi çocuklar bana Kürtçe öğretiyorlar, henüz başındayım. Hoş geldin, adın ne? Kaç yaşındasın? Nasılsın? Seni seviyorum gibi kelimeleri öğrendim. Nasip olursa yakın zamanda onlarla sohbet edecek, dertlerini dinleyip konuşacak kadar Kürtçe öğrenirim” diyor.

 KIZLARIN UMUDU

 İstanbul’da doğup büyüyen Büyüknalçacı köyleri, mahalleri gezip, vatandaşlarla da buluşuyor. Halkın dertlerini dinleyen Büyüknalçacı, kahvehanelerde, çay bahçelerinde erkeklerle oturup çay, kahve içip uzun sohbetler yapıyor. Kız çocuklarının okuması için gece-gündüz demeden ev ziyaretleri yapan Büyüknalçacı, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Kızlarımızı okula kazandırmak için ailelerle sürekli görüşüyorum, onlara kendimi örnek gösteriyorum, ‘Bakın kızınız da kaymakam, hâkim, savcı, avukat, mimar, mühendis olsun’ diyorum. Kız çocuklarının neler başaracağını anlatıyorum. Kızlarını okula gönderenlere maddi destek sağlıyoruz. Yeter ki kızlarını okula göndersinler. Kadın kaymakam olmam nedeniyle baya bir yol aldık. İnşallah burda görevde olduğum süre içinde tüm kızlarımızı okula yazdırmış oluruz.”

 KADINLARI DİNLİYOR

 Büyüknalçacı, başta kadınlar, engelliler olmak üzere vatandaşların yaşadıkları sorunları bizzat dinleyip, çözüm bulmak için ‘halk günü’ uygulaması da başlattı. Haftanın bir günü kaymakamlık makamında vatandaşları ağırlayan Büyüknalçacı, tek tek sorunlarını dinleyip, notlar alarak kısa sürede çözümler üretiyor. İlçedeki kadınlara hem iş hem de gelir kapısı olsun diye Kadın Kooperatifi kurdu. Çınarlı kadınların işlettiği kooperatif, gıdadan, yemeğe birçok ürünü üretip pazarlıyor. Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın da kadın kooperatifine üye yapılmasıyla, kooperatiften elde edilen gelirin bir bölümü de bu sayede Çınarlı ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılıyor. Büyüknalçacı, “Vatandaşların birçok sorunları olduğunu gördüm. Gelsinler, sorunlarını bizzat anlatsınlar diye böyle bir uygulamaya geçtik. Bir günümü onlara ayırıyorum, dertlerini sorunlarını dinliyorum. Çözümler üretiyoruz. Kaymakamlık binasını bilmeyen kadınlarımız şimdi sorunları olmasa da ziyaretime, sohbet etmeye geliyorlar. Beni kızları, çocukları gibi görüp, sarılıyorlar” diyor.

 YILIN İDARECİSİ

 Türk İdareciler Derneği’nce yılın idarecisi seçilen Büyüknalçacı, 2 çocuklu ailenin tek kızı. Engelliler ile ilgili yürüttüğü çalışmaları tez konusu olan, Çınar’da da engelliler ve ailelerine yönelik projeler başlatan Büyüknalçacı, sadece engellileri değil aynı zamanda ailelerini de içinde olduğu çalışmalara öncülük ediyor. Büyüknalçacı, “Ben Çınar’ı, Çınar da beni sevdi. Her kapıyı çaldım. Çınarlı çocuklarımla oyun arkadaşı oldum, ben onların ‘kaymakam ablaları’, onlarda benim kardeşim oldu. Onlar beni, ben onları görmeden günü bitirmiyoruz” dedi.

 ÇEŞME DEĞİL, ÇINAR

 Kaymakam Büyüknalçacı, Türkiye’de çok az kullanılan Güher isminin hikâyesini de anlattı: “Babam, kız çocuğu olmasını çok istemiş. Kız beklerken ağabeyim olmuş, sonra ben olunca sevincini, sevgisini göstermek için ‘yüreğimin inci tanesi’ anlamına gelen ‘Güher Sinem’ ismini koymuş. Derslerinde başarılı olan yaramaz bir çocuktum. Kaymakam olmaya 13 yaşında karar verdim. ‘Kaymakam olacağım insanlara yardım edeceğim’ diyordum. Nasip oldu. Hep Doğu’da veya Anadolu’da görev almak istemişimdir. Çeşme değil Çınar’da görev almam beni mutlu ediyor.”

 BİSİKLETE BİNİYOR

 Uluslararası lisanslı bisiklet sporcusu olan Büyüknalçacı, zaman buldukça Çınar sokaklarında bisiklete biniyor, doğa yürüyüşlerine çıkıyor.

 DOMATES EKİYOR

 Büyüknalçacı, oturduğu evin bahçesine kurduğu kümeste tavuk besliyor. Domates, salatalık, biber ekiyor. Özenle ilgilendiği bahçesindeki ürünleri ise bizzat kendisi topluyor.

 LAHMACUN YAPIYOR

 Sürekli esnafı ziyaret ederek sorunlarını dinleyen Kaymakam Büyüknalçacı, gittiği bir lokantada pide fırınının başına geçti. Burada hamur açıp, lahmacun yapan Büyüknalçacı daha sonra orada bulunanlara ikram etti.