Hıdırellez Nedir? Nasıl ve Ne Zaman Kutlanır? - Şarköy Haberleri - Şarköy Haber

Hıdırellez Nedir? Nasıl ve Ne Zaman Kutlanır?

06-05-2020 | 13:08

Adı  her ne olursa olsun bahar kutlamalarının en coşkulu en ruhuna yakışır olanlarına Trakya’da rastlarsınız. Binlerce kişi kırmadan, dökmeden, birbirini incitmeden sadece ve sadece bolluğun bereketin simgesi baharı kutlamak için bir araya gelir. Şarköy’de bu yıl her ne kadar Coronavirüs olsa da geleneklerden vazgeçilmedi. 5 Mayıs günü sokalarda ateşler yakarak dilekler tutulup yakılan ateşlerin üzerinden üç kez atlandı. 6 Mayı sabahı güneşin doğmasıyla beraber deniz kenarına gelen vatandaşlar tuttukları dilekler sonrası dualar okuyarak denize yeşillik bıraktılar. 6 Mayıs hava karamadan kırlara ve doğaya çıkarak kutlamalara devam edcekler.

Hıdırellez ya da Hıdrellez, Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar'da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır (as) ile denizlerin hakimi olduğuna inanılan İlyas (as)'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülür ve kutlanır.

Hıdırellez Nedir?
"Hızır" ve "İlyas" kelimelerinin halk arasındaki telaffuzundan aldığı bilinen Hıdırellez, Türk dünyasının mevsimlik bayramı olarak "kış mevsiminin bitip, sıcak yaz günlerinin başladığını" müjdeliyor. Doğanın canlanmasının habercisi olarak görülen bu günde, Hızır ve İlyas'ın her türlü dileği yerine getireceği inanışı yaygın olarak kabul görüyor.

Hıdırellez Ne Zaman Kutlanır?
İnanışa göre iyileri mükâfatlandırıp, kötüleri cezalandıran, zorluklarda yardımcı olan ve bolluğa kavuşturan Hızır (as)'ın İlyas peygamberle buluştuğu 6 Mayıs, bir bayram olarak binlerce yıldır kutlanıyor.

Hıdırellez Nasıl Kutlanır?
Onların su kaynaklarında, kırlarda buluştuğunun düşünülmesi nedeniyle kutlamalar genellikle yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılıyor. Bu gibi yerlere bu nedenle "Hıdırlık" da deniliyor. Hızır ve İlyas'ın kavuştuklarında Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle kuvvet bulduğuna inanılıyor.

Hızır (as) Kimdir?
Hızır (as)'ın kim olduğuna dair çeşitli görüşler var. Tasavvuf çevreleri Hızır (as)'ı bir veli olarak kabul ettiği gibi, onun peygamber olduğunu düşünenler de bulunuyor. Onun ak saçlı, nur yüzlü, sakallı yaşlı bir adam veya dilenci, fakir kılığında göründüğüne inanılıyor. O zor durumdaki insanlara yardım etmesi, iyileri mükâfatlandırıp, kötüleri cezalandırması, berekete ve bolluğa kavuşturması gibi özelliklerle biliniyor. Hızır (as)'ın, "hayat suyu" içtiği için sonsuza kadar yaşayacağı da inanışlar arasında yer alıyor.

İlyas (as)'ın peygamber olduğu konusunda ise genel kabul bulunuyor. Halk arasında kabul edilen inanışa göre, Hızır (as) karaların ve havanın, İlyas (as) ise suların hâkimidir ve bu ikisi birleştiğinde, doğada var olan her şeye güç yetecek konuma gelinmektedir.

Hıdırellez’in Hikâyesi Nedir?
Hıdrellez, bütün Türk dünyasında bilinen mevsimlik bayramlarımızdan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olması nedeniyle kutlanmaktadır. Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında hıdrellez şeklini almıştır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimine göre 6 Mayıs eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Julyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır.

Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 6 Mayıs Günü kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelir ki, bu da kutlanıp bayram yapılacak bir olaydır.

Hızır ve Hıdrellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Oysaki Hıdrellez Bayramı’nı ve Hızır inancını tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Yunanistan ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle ilgili bazı tanrılar adına çeşitli tören ve ayinlerin düzenlendiği görülmektedir.

Hızır (as), yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir. Hızır’ın hüviyeti, yaşadığı yer ve zaman belli değildir. Hızır, baharın, baharla vücut bulan taze hayatın sembolüdür.

Hızır inancının yaygın olduğu ülkemizde Hızır (as)’a atfedilen özellikler şunlardır:

  • Hızır (as), zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir.
  • Kalbi temiz, iyiliksever insanlara daima yardım eder.
  • Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
  • Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
  • Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
  • İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
  • Uğur ve kısmet sembolüdür.
  • Mucize ve keramet sahibidir.
  • Hızır, bu nitelikleriyle mitoloji dünyasının kendilerine üstün yetenekler atfedilen tanrılarını hatırlatmaktadır.

Ülkemizde Hıdrellez Bayramı 6 Mayıs tarihinde kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul
edilir; bu günü Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler St.Georges Günü olarak kutlamaktadırlar.

Mevsimlik bayramlarımızdan biri olan Hıdrellez, ülkemizde etkin bir biçimde kutlanmaktadır. Büyük şehirlerde daha az olmak üzere, kasaba ve köylerde hıdrellez için önceden hazırlıklar yapılır. Bu hazırlıklar, evin temizliği, üst-baş temizliği, yiyecek-içeceklerle ilgili hazırlıklardır. Hıdrellez gününden önce evler baştanbaşa temizlenir. Çünkü temiz olmayan evlere Hızır (as)’ın uğramayacağı düşünülür. Hıdrellez günü giyilmek üzere yeni elbiseler, ayakkabılar alınır.

Anadolu’nun bazı yerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme âdeti vardır. Kurban ve adaklar “Hızır hakkı” için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır (as)’a rastlamak amacına yöneliktir.

Hıdrellez kutlamaları daima yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme âdeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır. Hıdrellez gecesi Hızır (as)’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi herhangi bir yere istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır (as)’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar.

Hıdrellezde baht açma törenleri de oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve çevresinde “baht açma”, Denizli ve çevresinde “bahtiyar”, Yörük ve Türkmenlerde “mantıfar”, Balıkesir ve çevresinde “dağara yüzük atma”, Edirne ve çevresinde “niyet çıkarma”, Erzurum’da “mani çekme” adı verilir. Törenler baharda doğanın ve tüm canlıların uyanmasıyla eş anlamlı olarak insanların da talihlerinin açılacağı inancıyla, şanslarını denemek için yapılır. Hıdrellezden bir gece önce bahtını denemek ve kısmetlerinin açılmasını sağlamak isteyen genç kızlar yeşillik bir yerde veya bir su kenarında toplanırlar. İçinde su bulunan bir çömleğe kendilerine ait yüzük, küpe, bilezik gibi şeyler koyarak ağzını tülbentle bağladıktan sonra bir gül ağacının dibine bırakırlar. Sabah erkenden çömleğin yanına giderek sütlü kahve içip ağızlarının tadının bozulmaması için dua ederler. Ardından niyet çömleğinin açılmasına geçilir. Çömlekten içindekiler çıkarılırken bir yandan da maniler söylenir. Buna göre eşyanın sahibi hakkında yorumlar yapılır. Hıdrelleze özgü bu uygulama temelde bu şekilde yapılmakla birlikte, yörelere göre bazı farklılıklar da gösterebilmektedir. Son zamanlarda ise bu tören yalnızca evde kalmış kızların kısmetini açmak amacıyla yapılmaktadır.

 

Sonuç olarak, Anadolu’da hala görkemli törenlerle kutlanan Hıdrellez Bayramı insanlık tarihinde çok eski zamanlardan beri kutlanmaktadır. Farklı zamanlarda, farklı isimler altında kutlansa da Hıdrellez motiflerine pek çok yerde rastlamak mümkün olmaktadır. Baharın gelişi ve doğanın canlanması insanlar tarafından bayramlarla kutlanması gereken bir durum olarak algılanmıştır. Böylece bir bahar bayramı olan Hıdrellez evrensel bir nitelik kazanmıştır.

Hızır (as) Peygamber midir?
İbrahim aleyhisselamdan sonra yaşamış bir peygamber veya veli. Avrupa ve Asya kıtalarına hâkim olan Zülkarneyn aleyhisselamın askerinin kumandanı ve teyzesinin oğludur. İsminin, Belkâ bin Melkan, künyesinin Ebü'l-Abbâs olduğu ve soyunun Nûh aleyhisselamın Sam isimli oğluna dayandığı bildirilmiştir. Bâzıları da Hızır aleyhisselamın İsrailoğullarından olduğunu söylemişlerdir.

Hızır lakabıyla meşhur olmasının sebebi, kuru bir yere oturup kalktığı zaman, oranın yeşerip yemyeşil olmasından dolayıdır. Sahîh-i Buhârî'de bildirilen bir hadîs-i şerîfte Peygamber efendimiz; "Hızır, otsuz kuru bir yerde oturduğunda, o yer birdenbire yemyeşil olur, peşi sıra dalgalanırdı." buyurdu. Musa aleyhisselamla görüşüp yolculuk yaptı. Fakat vefatından sonra rûhu insan şeklinde gözüküp, gariplere yardım etmektedir.

 

Hızır (as), Allahü teâlânın sevgili kullarındandı. Doğdu, büyüdü ve vefat etti. Ancak Allahü teâlâ onun ruhuna insan şeklinde görünmek ve kıyamete kadar yardım isteyen Müslümanların imdâdına yetişmek, yardım etmek, konuşmak, ilim öğrenmek ve öğretmek özelliklerini verdi. Bazı âlimler "nebi" (peygamber), bazı âlimler de “Velî”dir dediler. Hızır (as), yaşayan insanlarda görülen hâller bulunduğu için yaşıyor zannedilmektedir.

Hızır (as), güzel ahlâk sâhibi, cömert ve insanlara karşı çok şefkatliydi. Allahü teâlânın izni ile keramet ehli olup, kimya ilmini bilirdi. Hak teâlânın bildirmesiyle ledünnî ilme sâhipti.

Hızır (as)ın Musa aleyhisselam ile buluşması, görüşmesi ve yolculuk yapması Kur’an-ı Kerim’de Kehf sûresi 60 ve 80. âyetlerinde ve hadîs-i şerîflerde bildirilmiştir.

Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâm ile Tebük Harbindeyken ikindi namazını kıldıktan sonra iki beyit işittiler. Fakat şiiri söyleyeni göremediler. Resûlullah efendimiz; "Bu iki beytin söyleyicisi kardeşim Hızır'dır. Sizi övüyor." buyurdu.

Hızır (as) birçok zâtın tasavvufta yetişmesine rehberlik etmiş, feyz vermiştir. Hızır (as)ın tasavvufta yetiştirdiği en meşhur âlim ve velilerden biri Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleridir.

Hızır (as), İlyas (as) ile birlikte Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatında hâne-i saâdetlerine gelip Ehl-i beyt için sabır tavsiyesinde bulundu. Onların geldiklerini ve sabır tavsiye ettiklerini hazret-i Ebû Bekr, Ehl-i beyte bildirdi.

İlyas (as) Kimdir?
Benî İsrail’e gönderilen peygamberlerden, Musa aleyhisselamın dinini insanlara bildirmek için Allahü teâlâ tarafından vazifelendirildi.

Hazret-i Musa’dan sonra Benî İsrail kavmine gönderilen peygamberlerin hepsi Tevrat’ın hükümlerini unutan, yerine getirmeyen insanlara bunları bildirmek için gönderildi. Benî İsrail, o zaman Şam ve civarında dağınık küçük devletler hâlinde yaşıyordu. Çünkü Yuşa bin Nûn, Şam kıtasını fethedip, Benî İsrail’e taksim etmişti. Bir kabileye de Baalbek ve etrafını verdi. İlyas (as) Baalbek’in kabilesinde bulunuyordu.

Benî İsrail zamanla yoldan çıkmış, aralarında fesat ve karışıklık başlamıştı. Tevrat’taki Allahü teâlânın emirlerini unutmuşlar, putlara tapmaya başlamışlardı. İlyas (as) peygamber olarak gönderildiği zaman, Ba’l adında 8-10 metre büyüklüğünde bir puta tapıyorlardı. Hazret-i İlyas; “Ba’l’den vazgeçiniz ve her şeyin yaratıcısı olan Allah’a ibadet ediniz.” diye nasihat etti. Fakat dinlemediler. Onları Allah’ın azabı ile korkuttu ise de, beldelerinden çıkarttılar. Allahü teâlâ da onlardan feyz ve bereketi kaldırdı. Yağmurlar kesildi, kıtlık başladı. Hayvanlar susuzluktan öldü. Başlarına çeşitli belâlar geldi.

İlyas (as) bu kıtlık yıllarında imanı gizlice halka anlatıyordu. Bütün evlerde kıtlık varken, inananların evlerine, İlyas (as)ın bir mucizesi olarak, bolluk ve bereket gelmişti. Herkes kokmuş leş yerken, bunların evi yiyecek doluydu. Baalbek hükümdarının hazineleri doluydu. Fakat satın alacak yiyecek bulamıyorlardı. Nihâyet hatalarını anladılar ve hazret-i İlyas’ı bularak af dileyip iman ettiler. İlyas (as), sen bize dua et, dediler. Her ne söylerse ona tâbi olacaklarına söz verdiler. Hazret-i İlyas, Allahü teâlâya dua etti. Belâ ve musibetin kalkmasını diledi. Allahü teâlâ hazret-i İlyas’ın duasını kabul etti. O belde yeniden feyz ve berekete kavuştu. Bol bol yağmur yağdı. Her taraf yeşerdi. Memlekette büyük bir ferahlık meydana geldi. İsrailoğulları sonra hazret-i İlyas’a: “Senin duan ile kurtulduk. Ancak ekebileceğimiz tohum yok. Dua et de tohum elde edelim.” dediler.

Hazret-i İlyas dua etti. Allahü teâlâ tuz ekmelerini bildirdi. Tarlalara tohum yerine tuz ektiler. Mucize olarak yerde nohut yetişti. İsrailoğulları bu hâl üzere bir müddet hazret-i İlyas’a tâbi oldular. Fakat hak yolda sebat etmeleri uzun sürmedi. Yine nankörlük edip, doğru yoldan ayrıldılar. Bu durum üzerine hazret-i İlyas, Allahü teâlânın izni ile onların arasından ayrılınca, isyanları sebebiyle gitgide perişan oldular. Kur’an-ı Kerim’de Sâffât süresinde bunların isyanları sebebiyle Cehenneme gidecekleri bildirilmektedir.

Abdullah ibni Abbâs’tan rivayet edildiğine göre; hazret-i İlyas Baalbek’ten çıkınca, ilâhî emirleri bildirmek üzere dolaşırken yolu bir köye düştü. Bu köydeki insanlara nasihat etti. Onları imana dâvet etti. Köylüler onu severek köylerinde bir müddet kalmasını istediler. O da kabul etti ve İsrailoğullarından ihtiyar bir kadının evinde misafir oldu. Bu kadının hasta bir oğlu vardı. Hastalığına bir türlü şifa bulunamamıştı. İhtiyar kadın oğlunun durumunu hazret-i İlyas’a anlatarak çocuğunun şifa bulup bu dertten kurtulması için Allahü teâlâya dua etmesini istedi. Hazret-i İlyas, üzülme şifâ Allahü teâlâdandır, dedi. Abdest alıp iki rekât namaz kıldı. Hasta çocuğa şifa vermesi için Allahü teâlâya yalvardı. Allahü teâlâ duasını kabul etti. Hasta çocuk iyileşti. Bu çocuğun adı Elyesa idi. Şifa bulduktan sonra hazret-i İlyas’a iman etti. Yanından ayrılmadı. Ondan Tevrat’ı öğrendi. Hazret-i İlyas’ın vefatından sonra da İsrailoğullarına peygamber olarak gönderildi.

Kur’an-ı Kerim’in Sâffât ve En’âm sürelerinde İlyas (as) ilgili haberler vardır.

Hıdırellez'de Neler Yapılır?

Hızır (as) ve İlyas (as)'ın bir araya geldikleri günde her türlü dileğin onlar tarafından yerine getirileceğine inanılıyor. Bu nedenle çeşitli dilekler için çeşitli ritüeller gerçekleştiriliyor.

Hıdırellez'de aşk dile gelir. Anadolu’nun bazı yerlerinde gençler, o gün karşılıklı olarak birbirlerine mani söylerler:

Erkek Gökte yıldız bir sıra
Sarılmış mor mintana
Benim gibi kul gerek
Senin gibi sultana.

Kız Gökte yıldız bir sıra
Sırma ördüm mintana
Senin gibi er lazım
Benim gibi sultana

Hıdırellez'de Neler Yapılmaz?

  • 5 Mayıs akşamı evlenme çağına gelmiş kızlara bulaşık yıkattırılmaz.
  • Hıdırellez günü, hiçbir yeşil dalından koparılmaz.
  • Bazı bölgelerde Hıdırellez günü çamaşır yıkanması, ev temizlenmesi ve iş yapılması da uygun bulunmaz.

Hıdırellez Gecesi Bereket İçin Neler Yapılır?
Hıdrellez gecesi Hızır (as)'ın bereket vermesi için yiyecek kaplarının, erzak torbalarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılıyor.

Hıdırellez'de Neden Ateş Üzerinden Atlanır?
En yaygın ritüel, nazardan ve hastalıktan korunmak için ateş yakarak üzerinden atlamaktır. Bu ritüel adeta Hıdırellez'le özdeşleşmiştir. Günahlardan arınmak için de bu uygulamaya başvurulduğu ifade ediliyor.

Evlenmek isteyen kızlar gelin maketi yapar ve gül dalına asarlarsa evlenecekleri kişiyi düşlerinde göreceklerine inanılıyor. Evlenmekte geciktiği düşünenlerin başının üzerinden kilit açılıyor.

Hıdırellez Dileği Gül Ağacına Ne Zaman Asılır?
5 Mayıs akşam ezanı ile gül dallarına paralar asılır.(Eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş.) ya da açık cüzdan bırakılır. Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak, varlıklı kişiler olmak düşlenir. Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır. Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında) oğlan evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı, olarak süslenmiş bir koç gönderir. Bu kurban ertesi gün kesilerek birlikte yenir. Yemeğe çağırılanlar, çarşaf, havlu yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler. Getirilen armağanlar ipler üzerinde sergilenir.

  • Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.
  • Hıdırellez günü, bazıları sabah gün doğarken kırlara, bağlara, bahçelere çıkıp buralarda Hızır (as)’ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.
  • Hıdırellez günü, doğa ve insan sevgisi çok önemlidir çünkü Hızır (as) ve İlyas (as), insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.

Hıdırellez Ne Zaman Biter?
6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellez’in bittiğine inanılır. Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer. Hızır (as) uğrasın! Dileği bolluk gelmesi anlamında kullanılır.

Hıdırellez Dileği Ne Zaman Yazılır?
5 Mayıs akşam ezanı ile gül dallarına paralar asılır. Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır. Yine Hıdırellez akşamı evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

Hıdırellez Gecesi Ev, Araba vb. İstekleri Nasıl Yapılır?
Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır (as)'ın kendilerine yardım edeceğine inanıyorlar.

Hıdırellez Namazı ve Namaz Duası Nasıl Yapılır?
Hıdırellez akşamı (5 Mayıs) günü, ikindi namazından sabah namazına kadar vaktiniz var. Bu süre içinde 2 rekât Allah rızası için namaz kılıp dilekleriniz için dua edebilirsiniz. Hıdırellez namazından sonra okunacak dua şöyledir;

“Ya Rabbi Sen dünyanın kâinatın sahibisin. Her canlıyı yaratan Sensin. Benim ve her canlının Rabbi de Sensin. Benim hem dünyamı hem de ahiretim güzel eyle. Bana ve tüm kullarına hak ettiğimiz gibi değil lütfunla ve merhametinle muamele eyle. Hızır (as) ve Hıdır(as) bana yoldaş eyle. Bizleri hata ve yanlışlarımızdan döndürsünler. Maddi ve manevi sıkıntılarımızda her zaman yanımızda olsunlar. Dualarımızı Senin güzel isimlerin hürmetine, habibin hürmetine kabul buyur. Âmin…“

Hıdırellez Dileğini Asarken Hangi Dua Okunur?
Dilek dilerken ve Gül ağacına astıktan sonra edeceğiniz Dua:

Bismillahirrahmanirrahim
Bin bir adım bir adım /Allah bir adım adım / kerim kerem Allah / başımda bir Duman var yardım eyle ya Allah / La ilaha illallah Muhammeden Resullullah yetiş imdadıma Hızır ile Allah birsin sen kulla mişersin biz gibi kulların yardımcısı sensin Hızır deryada erdim murada. Âmin!

Hıdırellez Bereket Duası:
Hıdırellez dileklerini gül ağacının dalına bağlarken bu duayı okumanız gerekiyor:

Bismillahirrahmanirrahim
“Allahümme Rabbühü Ya Halkalhalas Muhammedin Resulullah Yetiş imdadıma Ya HIZIR YA İLYAS”

Bu dua 40 defa okunuyor. 5 Mayıs günü 39 defa okunuyor. 6 Mayıs günü 1 defa okunup 40’a tamamlanıyor. İçinizden geldiği gibi Allah’a dua edersiniz. Allah’tan dileklerinizi ve bu senenin hayırlı olması, bol rızıkla olması ve diğer isteklerinizi bildirirsiniz.

Hıdırellez Ne Zaman Biter?
6 Mayıs günü ikindi zamanı Hıdırellez’in bittiğine inanılır. Ancak eğlenceler hava kararıncaya değin sürer. Hızır (as) uğrasın! Dileği bolluk gelmesi anlamında kullanılır.




ETİKET :  

Tümü